Özgür ve Ait Bir Çocuk Yetiştirmek
- Esra ÜLÇETİN

- 8 Tem
- 3 dakikada okunur

Her anne baba, çocuğunun güçlü, mutlu ve kendine güvenli, ayakları yere sağlam basan
bir birey olmasını ister. Ancak bu dileği gerçeğe dönüştürmek için çocuğun iki temel ihtiyacına aynı anda alan açmak gerekir:
ÖZGÜRLÜK ve
AİTLİK
Bu iki kavram, ilk bakışta birbirine zıt gibi görünse de aslında bir çocuğun ruhsal gelişimi için birbirini tamamlayan iki temel yapı taşıdır. Özgürlüğü olan çocuk kendi olma cesaretini bulur; ait hisseden çocuk ise sevildiğini, değerli olduğunu bilir. Özgürlük ve Aitlik, biri eksik olduğunda çocuk ya içe kapanır ya da başkaldırır. Ya kendini kaybeder ya da kendini korumak adına başkalarını yok sayar.
Oysa özünde her çocuk, hem kendi olabilmek hem de bir yere, birilerine ait hissedebilmek ister. Tıpkı bir pusula gibi, çocuk bu iki değeri birlikte taşıdığında yönünü bulur. Güçlü, kendine güvenen ve empati kurabilen bireyler bu denge içinde gelişir.
Özgürlük: Kendin Olma Cesareti. Ben Kimim ?
Özgürlük, çocuğun seçim yapabilmesi, duygularını ifade edebilmesi, hatalar yapabilmesi ve merakını yaşayabilmesidir. Bu “ ne isterse yapar” bir serbestlik değil; sınırlarla çevrili bir alan içinde kendini keşfetme hakkıdır.
Oyuncağını seçerken,
Hangi renkle boyayacağına karar verirken,
Üzgünken ağlayabilme izni bulduğunda,
“ Hayır” deme hakkı tanındığında….
Örneğin bir çocuk resmi farklı renkte boyadığında “ Yapılmaz öyle!” yerine “İlginç bir renk seçmişsin, anlatmak ister misin?” dediğimizde ona sadece bir renk seçme özgürlüğü değil, aynı zamanda düşünce üretme ve kendini anlatma hakkı da vermiş oluruz.
Çocuk özgürlüğü deneyimler. Bu deneyim, onun kendi iç sesine güven duymasını sağlar.
Peki Özgürlük ne değildir?
Her istediğini yapmasına izin vermek değildir.
Disiplinsizlik ya da başıboşluk hiç değildir.
Saygısız davranışlara göz yummak değildir.
Aitlik: Sevildiğini Bilme Güvencesi. Ben Nereye Aitim?
Aitlik, çocuğun “ ben bu dünyaya aitim, burada benim yerim var” duygusudur. Ait hisseden çocuk, çevresiyle sağlıklı bağlar kurabilir. Evin içinde sesi duyulan, fikrine saygı gösterilen, hisleri küçümsenmeyen çocuk, dünyayı güvenli bir yer olarak algılar. Bu da çocuğun sosyal gelişimini, özsaygısını ve empati becerisini besler.
Ait hissetmek için çocuk neye ihtiyaç duyar?
Koşulsuz sevgiye
Güvenli ve tutarlı ilişkilere
Dinlenmeye ve görülmeye
Ailenin ve sınıfın gerçek bir parçası olmaya
Sadece başarılarıyla değil, varlığıyla kabul görmeye
Peki Nasıl Mümkün Bu Denge?
1.Dinleyen Yetişkin Olun: Çocuğunuz bir duygusunu, fikrini, itirazını dile getirdiğinde onu
gerçekten duyun. Bu hem özgürlük hem aitliktir. “sen çocuksun sus bakalım” geri bildirimi
asla yapmayın.
2. Sınırlar Belirleyin, Ceza Vermeyin : Kurallar çocuk için çerçevedir. Ancak cezayla
değil, neden-sonuç ilişkileriyle öğretin.
3. Seçim Şansı Verin: “Kırmızı mı giymek istersin. Mavi mi?”, “ Oyuncağını şimdi mi toplayalım, 10 dakika sonra mı?”, gibi küçük kararlar. Özgüveni büyütür.
4. Duygulara Alan Açın: “ Korkmana gerek yok” demek yerine, “ Korkmuş olabilirsin, buradayım” demek çocuğa hem özgürlük hem aitlik verir. “Üzülme abartıyorsun” demek yerine “Üzgün görünüyorsun, anlatmak ister misin?” demek destek olur.

Özgürlük ve Aitlik Arasındaki Denge
Bu iki ihtiyaç bazen çatışıyor gibi görünür. Örneğin çocuk bağımsız olmak isterken biz onu korumak adına müdahale ederiz. Ya da çocuk kuralları zorladığında, onu topluluğa ait hissettirmek yerine dışlarız. Aslında bu iki ihtiyaç birbiriyle çelişmez, birlikte var olduklarında çocuk güçlenir.
ÖZGÜRLÜK
Seçim hakkı
Bireysellik
Farklı olma cesareti
Sesinin duyulması
AİTLİK
Aidiyet duygusu
Bağ kurma
Kabul görme güvencesi
Dinlenme ve değer görme
Kökler ve Kanatlar
Psikoterapist Haim Ginott’un dediği gibi, “ Çocuklarımıza iki şey verebiliriz; biri kökler, diğeri kanatlar”
Kökler, ait oldukları yerdir.
Kanatlar, özgürce uçabilecekleri güven duygusudur.
Özgürlük, çocuğun kendi sesini bulmasına olanak tanır; aitlik, o sesi korkmadan duyurmasına alan açar. Bu iki değeri dengeli sunabilen yetişkinler, sadece sağlıklı bireyler değil, aynı zamanda sağlıklı bir toplumun da temelini atarlar.







Yorumlar