top of page

Çocuğum Anaokuluna Gitmeye Hazır mı?

  • Yazarın fotoğrafı: Esra ÜLÇETİN
    Esra ÜLÇETİN
  • 16 Tem
  • 3 dakikada okunur

anaokulu

Anaokulu, çocuğun bireyselleşme sürecindeki ilk büyük adımlardan biridir. Çocuğun sosyal hayata katıldığı, akranlarıyla tanıştığı, aileden ilk kez düzenli olarak ayrıldığı, kendi başına bir birey olduğu bu dönem, ebeveynler için de heyecanlı ama aynı zamanda kaygı dolu olabilir. Eylül ayı yaklaşırken birçok anne-baba, “Acaba çocuğum anaokuluna gitmeye hazır mı?” sorusunu kendine sıkça sorar. Bakalım çocuğunuz anaokuluna gitmeye hazır mı?......


Hazır Olmak Ne Demektir?

“Hazır olmak”, yalnızca yaşla ilgili bir durum değildir. Elbette yaş, önemli bir kriterdir; ancak çocuğun duygusal, sosyal, fiziksel ve zihinsel gelişimi de göz önünde bulundurulmalıdır. Hazır oluş, çocuğun yeni ortamlara uyum sağlayabilme, kendini ifade edebilme, başkalarıyla ilişki kurabilme, temel öz bakım becerilerine sahip olma ve en önemlisi ayrılığa tahammül edebilme becerilerinin gelişmiş olması anlamına gelir.


Bu noktada, aşağıdaki başlıklar üzerinden çocuğunuzun anaokuluna hazır olup olmadığını

daha net görebilirsiniz:


1. Ayrılma Kaygısıyla Başa Çıkabiliyor mu?


anaokulu

Anaokuluna başlamak, çocuk için ilk uzun süreli ayrılık deneyimidir. Bu nedenle birçok çocukta ayrılık kaygısı görülür. Bu çok doğaldır. Ancak bu kaygı çocuğun tüm gününü kaplıyor, sınıfa girmeyi engelliyor ve çocuğun fiziksel belirtiler göstermesine neden oluyorsa, bu durum üzerinde biraz daha çalışılması gerekebilir.


Hazır olan bir çocuk:

Ebeveynden ayrılırken üzülse de kısa sürede ortama uyum sağlayabilir.

Tanıdığı yetişkinlere güven duyabilir.

Oyun ya da etkinliklerle dikkati dağılabilir.

Eğer çocuğunuz daha önce hiç sizden ayrı kalmadıysa, başlamadan önce kısa süreli ayrılık

alıştırmaları yapmak faydalı olacaktır.


2. Temel Öz Bakım Becerileri Gelişmiş mi?

Anaokuluna başlayan bir çocuğun temel bazı öz bakım becerilerini yapabiliyor olması, hem onun öz güvenini destekler hem de sınıf ortamına uyumunu kolaylaştırır.


Bu beceriler arasında:

Tuvalet ihtiyacını söyleyebilmek,

Basit düzeyde el yıkama, peçete kullanma gibi hijyen davranışları,


Düğme ilikleyemese bile montunu giyip çıkarmaya çalışmak,

Kendi yemeğini yiyebilmek gibi alışkanlıklar yer alır.

Bu beceriler tamamen mükemmel olmak zorunda değildir; önemli olan çocuğun bu konularda istekli olması ve denemeye açık bir tutum sergilemesidir.


3. Sosyal İlişkiler Kurabiliyor mu?

Anaokulu, çocuğun akran ilişkilerini deneyimlediği ilk gerçek sosyal ortamdır. Evde veya bireysel oyunlarda çok başarılı olan çocuklar, kalabalık bir grup içinde ilk başta zorlanabilirler.


Dikkat edilmesi gereken noktalar:

Çocuğunuz başka çocuklarla iletişime geçiyor mu?

Oyuncaklarını paylaşmaya açık mı?

Grupta sıraya girmek, başkasının konuşmasını dinlemek gibi kurallara karşı tepkisi ne yönde?

Henüz bu beceriler gelişmemişse, kısa süreli oyun grupları, parka yapılan düzenli ziyaretler veya anne-çocuk etkinlikleriyle sosyal ortamlara geçiş sağlanabilir.


4. Dili Kullanma ve İfade Becerileri Nasıl?

Çocuğun duygularını, ihtiyaçlarını ve düşüncelerini ifade edebilmesi, anaokulunda kendini güvende hissetmesi açısından çok önemlidir.


Hazır olan bir çocuk:

Basit cümlelerle kendini ifade edebilir.

Yardım istemeyi bilir.

Olumsuz duygularını saldırganlık olmadan dile getirebilir.

Konuşma becerileri yaşıtlarından gerideyse, bu durum öğretmen desteğiyle gelişebilir; ancak aile olarak gözlem yapmanız ve gerekirse bir uzmana danışmanız faydalı olur.


5. Kurallara ve Rutinlere Uyum Sağlayabiliyor mu?


anaokulu

Anaokulunda yaşam bir düzen içinde akar. Belirli saatlerde etkinlik yapılır, yemek yenir, oyun oynanır, kitap okunur ve dinlenilir. Bu nedenle çocuğun günlük rutinlere kısmen alışkın olması önemlidir. Gözlemleyin:


Belirli bir saatte yatıp kalkabiliyor mu?

Yemeğini belli saatlerde yiyor mu?

Evde yapılan etkinliklerde yönergeye uymaya istekli mi? Rutinlere direnç gösteren çocuklar için evde önceden küçük alışkanlıklar oluşturmak geçişi kolaylaştırır.


Peki, Hazır Değilse?

Her çocuk kendi zamanında olgunlaşır. Henüz bu beceriler gelişmediyse bu bir eksiklik değil, sadece çocuğun farklı bir gelişim yolculuğu içinde olduğunu gösterir.


Ne yapabilirsiniz?

Anaokulu başlamadan önce kısa süreli oyun gruplarına katılmasını sağlayın.

Evdeki oyunları yönlendirme içerikli hale getirin.

Ayrılık sürecini minik alıştırmalarla (örneğin, anneannede, babaannede bir saat kalmak)

destekleyin.

Günlük rutinler oluşturun; sabah uyanma, kahvaltı, oyun zamanı gibi.

Çocuğunuzla anaokulu hakkında bol bol konuşun; resimli kitaplardan yararlanın.

Anaokulunu birlikte ziyaret edin, tanıtım videoları izleyin.


Unutmayın, çocuklar en çok kendilerini güvende hissettiklerinde öğrenirler ve gelişirler.


Çocuğunuza Güvenin, Zamanı Geldiğinde Işıldayacaktır

Anaokuluna başlamak sadece bir “okula başlama” değil, aynı zamanda bir “büyüme” sürecidir. Bu büyüme süreci yalnızca çocuk için değil, ebeveyn için de geçerlidir. Bu nedenle

kendinize de şu soruyu sormaktan çekinmeyin:

“Ben çocuğumun ayrılığa ve değişime hazır olmasına destek olacak kadar hazır

mıyım?”. Eğer siz hazır değilseniz, çocuğunuz asla hazır olamayacaktır. Anaokuluna sadece çocuğunuz başlamıyor siz de başlıyorsunuz. Hazır olmak; sabır, destek, gözlem ve sevgiyle gelişir. Zamanı geldiğinde, çocuğunuz kendi adımlarını güvenle atacaktır.

Comments


SiRA_06.jpg

Astarte

URFA

IMG_0783.WEBP

 

TONY PONS

Handmade Footwear

Made in Spain

Creatlish

© 2025 by Creatlish. Powered by Creatlish

  • Instagram
bottom of page