Geçmişten Günümüze Müzik
- Umut Açıkgöz
- 10 Kas 2024
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 18 Kas 2024
İnsanoğlu var olduğundan beri müzik vardı. Nasıl olmasın ki? Doğa var, çevre var ve her şeyden önce kuş cıvıltıları, akan şelaleler var. Esen rüzgar, yağan yağmur var ve bunların hepsi ses. Güzel, değişik, farklı sesler… İnsanlar, bunları duydukça taklit etti. En başlarda işaret vermek, birbirleriyle iletişim kurmak için kullandıkları sesler gittikçe; sesler ilgilerini çektikçe çeşitlendi ve şekillendi. Bunların yanısıra dinsel törenler için de müziğin değerli bir yeri oldu.

Teknolojinin nimetleri artık sınırsız. Peki ya kalite? Belki de 80’ler deyince aklımıza gelen ilk isim Michael Jackson oluyordur. Biraz daha öncesinde The Beatles akla gelebilir. Elvis’ler Frank Sinatra’lar ve klasik Türk müziği bestecileri ve icracıları bir MÜZZEYYEN SENAR. Bir SAFİYE AYLA, veyahut bir ZEKİ MÜREN, oldukça önemli.
Aslına bakarsanız müzik her yüzyılda bir değişime uğramıştır. Yani klasik pop, rock müziği gibi türler, bu aradaki dönemde oldukça ünlüydü. Klasik müzik eskiye göre daha geri plandaydı. Bu kişilerin üzerine hip-hop, rap, R&B gibi kültürler de gelişti...
Ancak o zamanlar için yine de iyi zamanlardı diyebiliriz. Nitekim “tüketim toplumu” olma seviyemiz arttıkça artık ünlü olmak da çok kolay oldu. Milyonlarca dinlenmek de çok kolay oldu ve bir anda unutulup yok olmak da çok kolay oldu. Bu durum, mesleği icra eden sanatçıların da psikolojileri için oldukça olumsuz.
İnternet aracılığı ile onbinlerce şarkı içinden dilediğimizi seçiyor olabilmek, gerçekten radyoda o şarkının çalmasını beklemekten daha mı iyi?
Aslında sanatçı için de dinleyen için de değil. Bu oldukça derin bir konu. Ve evet, bu döneme damga vuran kişileri söylemek oldukça güç.
Kültür yaşam seviyesi insanların birbirine olan etkileşimleri değiştikçe müziğin yapısı sound’u ezgi ve melodileri hep değişecektir.
Yani kısacası değişmeyen tek şey değişimdir…
Sağlıcakla kalın ..
Umut Açıkgöz
Yorumlar