Diyabet Riskini Azaltın
- Dr. Fatma ŞAHİN
- 4 Kas 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 5 Ara 2024
Diyabetes mellitus, çeşitli nedenlerle insülinin yetersiz salınması ve/veya yetersiz etkisi sonucu ortaya çıkan kan şeker yüksekliği ile karakterize metabolik bir hastalıktır. Tip 1 DM (Diabetes Mellitus); pankreasta bulunan beta hücre hasarı sonucu oluşan insülin eksikliği, Tip 2 DM ise; insülin etkisine karşı direnç ve/veya insülin salınım bozukluğu olarak tanımlanır.
Diyabetin tarihçesi çok eskilere dayanır. M.Ö. 1500 yıllarında Mısır Ebers papiruslarında; idrar yoluyla şeker kaybedilen bir hastalık olarak tanımlanmıştır. M.S 200 yıllarında Kapadokyalı Areateus hastalığa Diabetes ismini vermiştir. Diabetes Yunanca idrara geçen, Mellitus Latince tatlı, bal anlamına gelmektedir. Sedanter yaşam, sağlıksız beslenme, kilo artışı, yaşam süresinin uzaması neticesinde toplumlarda diyabetin saptanma sıklığı giderek artmaktadır. Ortalama insan ömrünün 2050 yılına kadar on yıl daha uzayacağı tahmin edilmektedir. Dolayısıyla yaşın ilerlemesi ile pankreas işlevlerindeki azalma diyabetin daha da sık görülmesine katkıda bulunacaktır.
Diyabetin belirtileri; ağız kuruluğu, çok su içme,sık idrara çıkma, çok yemek yeme, kilo kaybı, bulanık görme, tekrarlayan idrar yolu veya genital enfeksiyonlar, geç iyileşen cilt yaraları, ayaklarda yanma hissi, çocuklarda sonradan başlayan gece işemesi, bulanık görme şeklindedir. Belirtisi olmasa bile; şişmanlar, anne babada şeker hastalığı olanlar, yüksek tansiyon hastaları, kalp hastaları, hareketsiz hayatı olanlar, iri bebek doğuran anneler, gebelik diyabeti olan kadınlar ve bazı ırklar diyabet açısından daha fazla risk altındadır.

Diyabet; erişkinlerde körlüğün en sık sebebidir. Aynı zamanda son dönem böbrek yetmezliğinin en önemli nedenidir. Diyabetik hastalar kardiyovasküler mortalite ve inme açısından normal sağlıklı insanlara göre 2-4 kat daha fazla risk altındadır. Diyabetik hastalar şikayetleri olmasa bile diyabet komplikasyonları açısından yılda en az bir kez değerlendirilmelidir.
Günümüzde diyabetik hastalar için çeşitli tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Diyabetin tedavisine yönelik ilk çalışmalar 1921 senesinde Dr. Banting ve Best tarafından yürütülmüştür. Araştırmacılar pankreası alınarak diyabetik yapılan Marjorie adındaki bir köpeğin, enjekte ettikleri pankreas ekstresi ile düzeldiğini saptamışlar, köpeği bu metodla 90 gün yaşatmışlardır. Bu çalışma diyabetin tedavisinde çığır açtı. Aynı sene Dr. Banting ve Best bu çalısmalarıyla Nobel ödülünü kazandılar. Dr. Banting 1921 yılında insülini keşfederek, o zamana kadar ölümcül bir hastalık olarak bilinen Tip 1 diyabet hastalarının hayatını kurtarmıştır. 1991 yılında WHO (Dünya Sağlık Örgütü ) ve IDF (Ulusrarası Diyabet Federasyonu) dünyada diyabet farkındalığını artırmak ve bilinçlenmek için Dr. Banting’in doğum günü olan 14 Kasım’ı “Dünya Diyabet Günü” olarak kabul etmiştir.
Diyabet riskimizi azaltmak istiyorsak; sağlıklı beslenmeli, düzenli egzersiz yapmalı, ruh sağlığımıza dikkat etmeli ve stresle başa çıkma yöntemleri geliştirmeliyiz. Her hastalıkta olduğu gibi erken tanı diyabet hastalığı için de çok önemlidir. Düzenli sağlık kontrollerimizi yaptırmayı ihmal etmemeliyiz.
Herkese sağlıklı günler dilerim.
Dr. Fatma ŞAHİN
Yorumlar